1. Anasayfa
  2. Tarihsel Depremler

1963 Adalar Depremi | 1963 Çınarcık Depremi


18 Eylül 1963 tarihinde, saat 19:58’de İstanbul’un güneyinde, 1963 Adalar Depremi olarak da bilinen, tam yeri kesin olarak bilinmemekle birlikte Adalar’ın güneyi ile Çınarcık arasında olduğu tahmin edilen 6.4 büyüklüğünde bir deprem oldu. Depremin, Adalar Fayı veya Çınarcık Fayı üzerinde gerçekleştiği, günümüzde en çok üzerinde durulan görüştür.

1963 yılında İstanbul’da meydana gelen deprem, şehrin birçok bölgesinde yıkıcı etkilere yol açtı. Ancak, bu olaydan çıkarılacak önemli dersler var. Depreme karşı hazırlıklı olmak ve toplumsal dayanışmayı güçlendirmek, benzer felaketlerin etkilerini azaltmanın en etkili yolu olabilir.

1963 İstanbul Depremi Nerede Oldu?

18 Eylül 1963’te Marmara Denizi’nin güney kıyısında, Çınarcık ve Yalova arasında meydana gelen 6.4 büyüklüğündeki deprem, İstanbul ve çevresinde hissedildi. İstanbul’da bir kişi kiremit düşmesi sonucu hayatını kaybetti, Adalar ve şehir genelinde camlar kırıldı, bazı binalarda hasar oluştu ancak yıkım yaşanmadı.

Özellikle Adalar’da çok şiddetli hissedilen depremin, Kuzey Anadolu Fayı‘nın aksine, yanal atımlı değil düşey atımlı bir fay üzerinde olduğu, yerbilimcilerin bu depreme dair görüşlerinden biridir.

1963 İstanbul depremi ile ilgili başka bir görüş de, depremin Çınarcık civarında, Armutlu Yarımadası üzerinde gerçekleştiği ve Kuzey Anadolu Fayı’nın devamı üzerinde gerçekleştiği şeklindedir.

Bu görüşü 1999 depreminden sonra da dile getiren Prof. Dr. Aykut Barka, 1999 Gölcük Depremi’nin Marmara Denizi içinde devam etmemesinin nedenlerinden biri olarak, istanbul 1963 depremi tarafından boşaltılan enerji olduğu ihtimali üzerinde durmuştur.

2002’de zamansız bir şekilde aramızdan ayrılan Aykut Barka istanbul depremi hakkında şunu ifade etmiştir: “Eğer deprem Adalar Fayı üzerinde olduysa, bu normal bir faylanma sonucu olmuştur ve 1999 depreminin Hersek Deltası’nın batısında farklı bir fay sistemine aktarım gerçekleştiremediği için durdurmuş olabilir.”

İki olasılıkta da, 1963 Adalar depremi, İstanbul’u ve Marmara Bölgesi’ni büyük bir felaketten korumuş gözükmektedir.

1963 istanbul depremi nerede oldu

Adalar depremi 1963 yılında gerçekleştikten sonra, aradan 60 yılı aşkın bir süre geçti. 1963 depremi istanbul civarında en fazla hissedilen depremlerden biri ve 1999 depreminden sonra, bu fayın üzerindeki enerjinin arttığı da, başka hipotezlerden biridir.

Adalar Fayı Nereden Geçiyor?

Marmara Denizi’nin derinliklerinde uzanan Adalar Fayı, İstanbul’un en kritik deprem risklerinden birini oluşturuyor. Bu aktif fay hattı, ismini aldığı Adalar’ın (Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada ve diğerleri) tam olarak güneyinden başlayarak doğu-batı doğrultusunda ilerler. Yaklaşık 45 kilometre uzunluğundaki fay, Marmara Denizi tabanında Kumburgaz Fayı’na yakın bir konumda yer alır ve Adalar’ın kendisinden 10 km açıkta bulunur.

Uzmanlar arasında bu fayın risk potansiyeline dair görüş ayrılıkları bulunuyor. Prof. Dr. Naci Görür, Adalar Fayı’nın tek başına kırılması halinde 6.8 büyüklüğünde bir deprem üretebileceğini, Kumburgaz Fayı ile birlikte kırılması durumunda ise 7.6’ya varan yıkıcı bir depremin tetiklenebileceğini belirtiyor. Buna karşılık Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, fayın “ölü” olduğunu ve önemli bir risk oluşturmadığını savunuyor. Şener Üşümezsoy’a göre, 23 Nisan 2025 Silivri depremi, Marmara’da beklediğimiz büyük depremdi.

Ancak İBB’nin 2019 deprem senaryosu, Adalar’da ciddi bir risk olduğunu ortaya koyuyor: 7.5 büyüklüğündeki bir depremde binaların %48’i (yaklaşık 3.050 bina) orta ve üzeri hasar alabilir. Bu da fayın fiziksel konumunun ötesinde, bölgenin jeolojik zemin koşulları ve yapı stoku nedeniyle risk taşıdığını gösteriyor.

Marmara’nın derinliklerinde sessizce enerji biriktiren bu fay, İstanbul’un deprem gerçeğinin kaçınılmaz bir parçası olarak varlığını sürdürüyor. Özellikle 23 Nisan 2025 Silivri depreminden sonra, dikkatler bir kez daha Adalar fayına yöneldi.

Adalar Fayı En Son Ne Zaman Kırıldı?

adalar depremi 1963
Kaynak: Kandilli Rasathanesi

İstanbul’un deprem riski değerlendirilirken en çok konuşulan fay segmentlerinden biri olan Adalar Fayının son kırılma tarihi, uzmanlar arasında tartışma konusu. İşte güncel verilerle durum:

📅 Son Belgelenen Kırılma (1963):
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş’ın aktardığına göre, Adalar Fayı en son 18 Eylül 1963’te Mw 6.4 büyüklüğünde bir depremle kırıldı. Bu deprem, 20-30 km uzunluğunda denizaltı kırığı oluşturdu ve fayın zayıf sürtünme direnci nedeniyle büyük enerji açığa çıkaramadığı vurgulandı.

Tarihsel Derinlik (1766):
Aynı fay, 22 Mayıs 1766’da Mw 7.2 büyüklüğünde yıkıcı bir depreme neden olmuştu. Bektaş, fayların deprem parametrelerinin zamanla değişebildiğine dikkat çekerek, 1766 sonrası farklı kilitlenme mekanizmalarının 1963’teki daha küçük depremi tetiklediğini belirtiyor.

1963 Adalar Depremi’nde Tsunami Gerçekleşti Mi?

Hayır, bu depremde bir tsunami gerçekleşmedi. Buna karşılık, 1894 depreminde Adalar sahillerine vuran, yer yer 200 metre sahilden içeri giren ve dalga yüksekliği 5 – 6 metre civarında bir tsunami gerçekleşti. 10 Eylül 1963 ile 9 Ocak 1964 tarihleri arasında, aralarında 6,4’lük ana depremin de olduğu 395 adet deprem kaydedildi. Bunların hiçbirinde tsunami gözlemlenmedi.

Adalar’ı Etkileyen Depremler

1963 istanbul depremi ile birlikte yakın tarihte Adalar’ı etkileyen depremler, 3 tanedir:

  • 10 Temmuz 1894 depremi (Mw 7.0)
  • 18 Eylül 1963 Adalar / Çınarcık Depremi (Mw 6.4)
  • 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi (Mw 7.6)

Bu üç depremden, Prens Adaları’na en fazla hasarı 1894 depremi vermiştir. Adalar’da ciddi bir yıkıma neden olan depremi 1963 çınarcık depremi ve 1999 depremleri izlemiştir.

Marmara Denizi’nde beklediğimiz depremin Adalar’ı da etkileyeceği yadsınamaz bir gerçektir. Bu nedenle, zemini her ne kadar iyi de olsa, Adalar’da da deprem hazırlıklarına başlamak, yapıları depreme dayanıklı hale getirmek, can ve mal kayıplarını azaltmak için önemlidir.

Sonuç

1963 depremi Türkiye’de deprem bilincinin oluşması için, aynı dönemde meydana gelen Varto depremi (1966) ile birlikte yeterli olmamış gözükmektedir. Günümüzde, özellikle de 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinden sonra, bu bilincin daha da artması gerekmektedir. Durumundan şüphelendiğimiz konutları kontrol ettirmeli ve imkanlarımız ölçüsünde tedbirlerimizi almalıyız.

Bu konuda sorularınız ve eklemek istedikleriniz varsa, lütfen yorum bölümüne eklemekten çekinmeyiniz.

Umarım yazımı faydalı ve bilgilendirici bulmuşsunuzdur. Beğendiyseniz, teşekkür olarak sizden yazımı paylaşmanızı ve daha çok kişiye ulaşmasında yardımcı olmanızı rica ediyorum.

Çocukluğundan beri yer bilimleri ile ilgilenen biri olarak, yaşadığımız coğrafyanın gelecekte karşılaşabileceği en büyük risklerden biri olan İstanbul (Marmara) Depremi hakkında insanları aydınlatabilmek ve "deprem tahmini" gibi şarlatanlıklardan uzak tutabilmek amacıyla bu blogu hazırladım.

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Yorumlar (2)

  1. Bu depremden başka olacak mı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir